17 Ekim 2008 Cuma

Katara devam...

Yine daldan dala atlayarak katar anılarına devam ediyorum..

Neredeyse 2 ay oldu. Katar bana, bende Katara alıştım sanırım. Arapça dışında başka bir derdimiz yok şuan. Şirketin arapça konuşamayan tek elemanı olarak onu da yavaş yavaş öğreneceğim herhalde. Türkiyeye gitmiş olan herkes türklerin ingilizce konuşmamasından yakınıyor. Şirkette başka Türk yok, cok fazla Lübnanlı var (savas sirasinda Qatar Lubnanlilara vizesiz giris imkani tanimis bu yuzden cok fazla lubnanli var).Filipinli lübnanlıyı, mısırlı suriyeliyi, lübnanlı türkü sevmiyor..

Katardaki şirketlerde calisanlarin milliyetine göre maaş veriliyor. Şirketteki pozisyonunuz önemli değil, müdürünüz sizden daha düşük maaş alabiliyor. Hintli ve filipinliler en düşük maaşı alırken, avrupalı ve amerikalılar en yüksek maaşı alıyorlar. Türkler orta sınıf, çoğu türk inşaat sektörü ve otellerde çalışıyor. Yaklaşık 7000 türk var. 1.800.000 nüfusun sadece 300-400.000i katarlı.


Hafta içi Rydges oteldeki Aussie sports Bar’a gidiyoruz. İçeride herkes avrupalı, hayatlarında ilk defa bayan görmüş gibi baktıkları için oradan ayrılıyoruz ve Ritz Carlton’daki Habana Club’a gidiyoruz. Cuba barı, latin müzikleri çalan bir grup var, duvarlar müze gibi, çeşit çeşit purolar var. İçeriye başı örtülü kimseyi almıyorlar. Müzik, içkiler, ortam ve yemek başarılı..


Hava hala sıcak! Türkiyede yağmur yağarken burada hala klimalar çalışıyor, denize giriliyor. Ekonomik kriz ise insanları pek etkilemiyor. Şeyhler araba koleksiyonu yapmaya, sadece zevk olsun diye çeşit çeşit yerlerden daire kiralamaya devam ediyor..


Yinede hiçbir yer İstanbul boğazının, caddebostan sahilinin, istiklal caddesinin, nevizadenin yerini tutamaz diyerek bu yazıma son veriyorum.......

5 Ekim 2008 Pazar

Qatar'da bayram ve Çölde Safari..


Bayram ay takvimine gore ayin dolunay olmasiyla basliyor, bu yuzden bayramin sali yada carsamba gunu olacagi belirsiz. Pazartesi aksami gelen bir mesajla bayramin sali gunu basladigini ogreniyoruz, dolayisiyla 4 gun de tatilimiz var..

Bayramda ramazan ayi boyunca gunduz acik olmayan restoranlar, otellerdeki barlar aciliyor.Gunduzleri insanlari gormeye basliyorsunuz.Cadde ortasinda yuruyen hintliler ve pakistanlilar var, araclarin gectigi yollarda grup halinde yuruyorlar. Sokaklarda polisler, bu gruplari dukkanlardan uzak tutuyorlar. Trafikte karsiya gecmek istediginizde ise yola atlayip gelen arabalari durduruyorlar.

Alisveris merkezleri sadece ailelere acik.Turizm acentalari da bayramin ilk gununu ailelere ayirmis,dolayisiyla çölde safari turunu son güne ayarlayabiliyorum. Ilk gun Ramada Hotel'de Cube adindaki club'a gidiyoruz.Filipinlilerden olusan, biri Pussycat dolls kopyasi olan 2 grup cikiyor. Bayanlara giris ücretsiz, erkeklere ise 80 QR olmasina ragmen iceride cok az bayan var. (neredeyse 20 / 1 oraninda) 1,50 boyundaki Filipinliler kendilerini dans yarismasinda saniyorlar.

Çölde safari sabah 9'da araclarin gelip bizi evimizden almasiyla basliyor. Çöle geldigimizde araclarin bakimi icin duruyoruz, develeri goruyoruz. Bu sirada develerle ufak bir yolculuga da cikabiliyorsunuz.. Jeep'ler 6-7 kisilik, Sri Lankali bir aile ile ayni aractayiz, 4lu jeep grubuyla hizla cole giriyoruz. Kumullarin tepesine cikip iniyoruz, her an takla atacakmis gibi hissediyorsunuz ama neyseki araclar saglam,soforler deneyimli.. cigliklarla ilk turu bitiriyoruz.Dinlenmek ve fotograf cekmek icin colun yanindaki deniz kenarinda duruyoruz, karsida Suudi Arabistan'i gorebiliyoruz. 2. turdan sonra turizm acentasinin col ile cevrili sahildeki kampina gidiyoruz. Yemek yiyor, voleybol oynuyor, denize giriyoruz. Bir sure sonra kamp Turklerle doluyor. Bir an kendimi Turkiye'de gibi hissediyorum, ardindan turkce muzikler calmaya basliyor. Saat 5 gibi gunesin batisiyla yine ayni jeeplerle Doha'ya donuyoruz..

Safari turlarini tum gun veya yarim gun yapmaniz mumkun. Bunun yaninda uyku tulumlarinda uyuyup sineklerden rahatsiz olmazsaniz geceyi kampta da gecirme sansiniz var.

19 Eylül 2008 Cuma

Topuklularla şantiyede..

Sonunda yeni evime taşındım, artık taksicilere yol tarif edebiliyor, akşamları yürüyüşe çıkıp dönüşte evimin yolunu bulabiliyorum.İftardan sonra bütün restoranlar açık ve gün içinde göremediğiniz insanlar geceleri açık havada bu kafelerde oturuyorlar. Dün bir meksika restoranına gittik, çok büyük ve çok güzel tasarlanmış, porsiyonlar da her yerde olduğu gibi normalin iki katı fazla geliyor. İçki yok tabiki, onun yerine çeşit çeşit meyve suları var.

Henüz ID kartım olmadığı için ehliyete başvuramıyorum, işe gidip gelebilmek için özel şöförler var. Bir nevi korsan taksi.. Arabanız yoksa taksiden başka ulaşım alternatifiniz yok..Pazarlik yapmaktan cekinmeyin, petrol zaten cok ucuz, herzaman verdikleri fiyati dusuruyorlar..

Perşembe günü reklam ajansındakilerle Alfardan Gardens, Al Jazeera, Alfardan Towers, ve Pearl adasinda yapilmakta olan Parcel 1’e gidiyoruz. Kiralar aylık 11.000 ile 24.000 QR arası. Pearl adasında kiralayacağınız bir evin 100 yıllık kullanım hakkını alıyorsunuz, daha sonra eğer isterseniz bu süreyi uzatabiliyorsunuz ancak kesinlikle size ait olmuyor. Bu da Qatarlıların sadece Qatarlılarla evlenebilmesi gibi bir kural sanırım ...

Lüks diye adlandırdıkları Alfardan Gardens’da lüks diyebileceğiniz sadece villaların dış görünüşü, tenis kortu ve yüzme havuzu. Paylaşım yapılamıyor, ve kiralayabilmek için aile olmanız gerekiyor. Daha sonra Pearl Adasında henüz yapılmakta olan Parcel 1’e gidiyoruz, kafamızda kasklar, topuklu ayakkabılarımızla inşaata giriyoruz, asansör kapısı açıldığı an bütün işçiler asansöre saldırıyorlar, giremeyince de hayatlarında ilk kez bayan görmüş gibi durup bizi izliyorlar.

Yolda arap ülkelerinde erkeklerin birkaç kadınla evlenebildiklerini öğreniyorum, çok doğal birşeymiş. Sadece geçerli bir nedeninizin olması, ve diğer eşlerin bundan haberdar olması gerekiyormuş. Arabistan’da da suç işleyenlerin elleri artık kesilmiyormuş. Sadece asıyorlarmış!!

Akşam The Center alışveriş merkezine gidiyorum. Süpermarkette cogu ülkeye ait ürünleri bulabiliyorsunuz. Çin yemekleri için malzemeler, fransız peynirleri, hint tütsüleri, italyan makarnaları ve meksika sosları...ne ararsanız var..

12 Eylül 2008 Cuma

Kiralik ev aramak..

Qatar'da kiralik ev aramak.. Elimizde liste, ama adresler yok. Burada sokak, cadde ismi kullanılmıyor, hiçbir yerin adresi yok.Sadece posta numaraları var, haliyle aradığımız evi bulmak da zor oluyor. Hintlilerin yaşadığı yerler çok kötü kokuyor, tutsu ve kori karisimi.. Bir çok yeri keşfediyorum, Doha sınırlarının tahmin ettiğimden de daha geniş olduğunu görüyorum. Saat 14.00, trafik felç.. Her yer İstanbul’un köprü trafiği gibi, ama buradaki neden trafik ışıklarının uzun süre yanması. Yolda kamyon,otobüs vs.. araç pek olmadığı, bunlar yerine bol bol Range Rover, BMW, Mercedes, Land Cruiser olduğu için çok fazla beklemenize gerek kalmıyor. Land Cruiser'lar Qatarlıların vazgeçemeyeceği arabalardanmış, bazı arabaları da ortalarda görmeniz imkansız gibi (mini cooper, renault,audi gibi) Otobüs neredeyse yok, karwa denilen taksiler de gayet güzel.

Hintlilerden uzak, ingiliz ve türk komşularımın olacağı bir stüdyo evi kiralamaya karar veriyorum. Pardon villa.. Villalar da çok yaygın burada. Apartman dairesine pek rağbet yok gibi. Kiralar çok fazla olduğu için insanlar büyük villaları apartman dairesi şeklinde 3-4 kiracıya kiraya veriyorlar. Bir de furnished apartments adı altında bazı yapilarin odalarını kısa yada uzun dönemliğine kiralayabiliyorsunuz. (bkz Ezman Towers) bu tur servis apartman dairelerinde her turlu servis dahil. Kaldiginiz sureye gore kira ucreti degisiyor.

Ramazanda yolunuz Katar'a duserse bu surede açık alanlarda sigara içerken,sakız çiğnerken veya birşey yer içerken herhangi birinin sizi ihbar etmesi durumunda hapise girebileceğinizi aklinizdan cikarmayin..

10 Eylül 2008 Çarşamba

Doha'da 10. gün


Bu sabah şirkete gitmek üzere otelde beklerken filipinli bir kadın gelip oyuncak bebeğe benzediğimi, benimle fotoğraf çektirip çektiremeyeceklerini sordu. Amerikalı sanmışlar beni, şirkette rusa, bulgara benzetenler oldu, havaalanında da latin amerikalıya..

İşlerin yavaşlığı, insanların tembellik ve uyku alışkanlıkları kendinizi sayfiye yerine gelmiş bir tatilci gibi hissettiriyor. Az çalış, çok para kazan, bol bol tembellik yap..

Bugün The Pearl'e gidiyoruz. Pearl adası, Qatar'da yapılan yapay bir ada. marinası,otelleri,konutları, cafe ve restaurantları olan, italyan mimarisini körfeze taşıyan 2011de tamamlanması beklenen 13,75 bn dolarlık proje. UDC ye ait, UDC nin bir kısmı da Alfardan'a. Katarlı olmayanların da yatırım yapabileceği 3 bölgeden biri.(diğer ikisi west bay ve lagoon) Henüz inşaat halinde, yanlızca bir bina tamamlanmış ve 2 gün önce satışa sunulmuş... (
http://www.thepearlqatar.com/)

8 Eylül 2008 Pazartesi

Oturma izni ve ID

Oturma izni için medikal test zamanı.Şehrin Industrial Area bölümünde olan medikal center’a gidiyoruz. Bayanlar ve erkekler için ayrı yerler ayrılmış. Herkes Doha’ya yeni gelmiş, oturma izni için zorunlu olan kan testi ve x ray cihazından oluşan medikal testi yaptırmak için sıra bekliyor. Kan testini yapan doktor türkçe biliyor, ilk kez türkçe bilen biriyle karşılaşmış oluyorum bende.

Dönüşte bu işlerle ilgilenen başka bir adamla kan grubu için başka bir hastaneye gidiyoruz. Yolda bana müslüman mısın, sizin ülkede oruç tutulur mu, ramazanda restoranlar açıkmıdır,ailen oruç tutar mı gibi sorular soruyor. Arabadaki teypten kuran dinliyor. Arapça anlayıp anlamadığımı soruyor. Müslümansan bunu nasıl anlamazsın diyor.İçini pek açacak cevaplar vermedim sanırım ki bana ufak bir nutuk çekiyor..

Hava sıcak, trafik her zamanki gibi sıkışık...

Sonuclari aldiktan sonra eğer sağlıklıysanız parmak izinizi vermek üzere polise gidiyorsunuz.Onlar da 1 ay sonra (umarım) oturma izninizi ve ID kartınızı gönderiyorlar ve yasal olarak katarda oturma iznine sahip oluyorsunuz.Oturma izni olmadan ev kiralayabiliyorsunuz fakat kiralar çok yüksek..5500QR den başlayarak artıyor. Düşük gelirli kesime yönelik evler yapılmadığı ve olan evler de talebi karşılayamadığı için fiyatlar çok yüksek. Sırf bu yüzden bazı aileler evlerindeki boş olan odaları bile kiraya veriyorlar. Kiralar filipinlilere ucuz, çoğu kiracılar temiz oldukları için filipinlileri tercih ediyor. Çoğu hintli ve arap gerçekten pisler.Amerikali ve Avrupalilarin evlerini genelde calistiklari sirketler karsiliyor. Ayda 400 QR maas alan hintli veya nepalli isciler ise bir odada paketlenmek durumunda kalip yasamaya calisiyor.


5 Eylül 2008 Cuma

Doha'da alışveriş


Corniche'in sonundaki Sheraton Otelinin hemen arkasında bulunan City Center'dayız.. Hiçbir mağaza 20.00 den önce açılmıyor. Sadece Carrefour açık, ben de Carrefour'a giriyorum..Iceride elele tutuşan hintli adamlar dışında Türkiye'deki Carrefour'dan pek bir farkı yok.Sadece toptan ürünler de satın alabiliyorsunuz (Metro gibi), bir de alkol satışı yok. Onun yerine şarap şişesine üzüm suyu, elma suyu koymuşlar üzerine de alkolsüz yazmışlar. Efes Pilsen alcohol free bira üretmiş, araplara malt içeceği diye satıyor. Herşey çok ucuz, birde çeşit ve promosyon çok fazla. Türkiye'dekinden bir farkı da pazar yerine benzememesi..
Carrefour'dan çıkıyorum, birkaç mağaza açılmış. Alışveriş merkezinde ezan okunmaya başlıyor..iftar vakti..
saat 20.00de bütün mağazalar açılmış oluyor. alışveriş merkezinde sinema, buz pateni pisti, ve mango,vero moda,nine west gibi markalar var.parfümler free shop'taki fiyatları kadar, nine west'te ayakkabılar 30 dolardan başlıyor :)
alışveriş merkezi gece 1'e kadar açık.. çıkışta da limuzin taksiler bekliyor.. aydınlık gökdelenlerin arasından Corniche boyunca otele doğru yol alıyoruz..

Doha

Bugün Doha'nın sadece küçük ve dar sokakları olan, kırık dökük taş evleri olan,sokaklarında beyaz çarşaflı adamların gezdiği bir yerden ibaret olmadığını gördüm. Geniş yollarında lüks arabalarıyla (araba fiyatları çok ucuz, 5 yıl boyunca ayda 1500 QR ödeyerek güzel bir arabaya sahip olabiliyorsunuz, benzin zaten neredeyse bedava) Corniche'den geçerken bir tarafta körfezi, diğer tarafta da hala yükselmekte olan çeşit çeşit gökdelenleri görebiliyorsunuz. Tabi arabanız yoksa yürümek neredeyse imkansız çünkü hava çok sıcak.. sadece gündüz değil, hava karardığında bile güneş yüzünüze vuruyormuş gibi sıcak!!
Ramazan nedeniyle dışarıda hiçbir restoran,cafe,bar açık değil. Otellerde bile barlar kapalı. alışveriş merkezleri, iş yerleri öğleden sonra tatil yapıyorlar, akşam da 20.00den sonra tekrar açılıyorlar. City Center alışveriş merkezinin gece 3'e kadar açık olduğunu duydum, bugün gidip göreceğim.
ulaşım eğer arabanız yoksa "karwa" denilen taksilerle yada otelden çağırdığınız limuzinlerle sağlanıyor. Taksiler ucuz, yanlız dışarıdaysanız taksi bulmanız zor.birde hintli taksicilere derdinizi anlatmanız..
Sahil şeridinde bulunan gökdelenlerin birkaçı Alfardan Real Estate'e ait. Corniche'den geçerek Alfardan Towers'a doğru yol aldık.. 39 katın 36. katına çıktık, korfez manzarasi ve diger gokdelenler gorunuyor daireden, hatta diger gokdelenler uzerindeki helikopter pistleri (şeyhler burada trafik sorunu oldugu icin helikopterle evlerine gitmeyi tercih ediolarmis) ve zikzak gokdelenler gorunebiliyor. Daha sonra tower'in en ust katina ciktik, spa merkezi yapmislar (www.spachakra.com ) buraya da, bayanlar gunu oldugu icin sadece beni içeri aldılar.Masaj salonlari, saunalar, camla cevrili havuzu, ve manzaraya karsi bir gym salonu vardi. degisik paket programlari var, aylik bi paket 1500 QRden 3000 QRe kadar cikiyor... Diğer tower ise iş merkezi olarak yapılmış. Alt katta yine Alfardan'a ait olan, en son model BMW'lerin bulunduğu Alfardan Automobiles showroom'u var, yanında da Alfardan Jewellery ve bir de restaurant. burada 100.000 dolardan başlayan mücevherler ve pırlantalı saatler var.. unutmadan, konutlarda kuleler yapılalı henüz 1 ay olmasına rağmen %80 daire kiralanmış durumda.. ve tabi ki oturanlar arap değil.

not: blog fikrini veren ve isim babası :) Cem Bey'e teşekkürlerimizi sunmayı bir borç biliriz..