28 Kasım 2009 Cumartesi

Qatar'a Veda




Acisiyla, tatlisiyla, zorluklari ve maceralariyla gecen tam 1 yildan sonra Qatar’a veda zamani. Colde safari, disarisi 60C iken alisveris merkezindeki ufak alanda buz pateni, taksi beklerken kaldirimda ayaklari yakmak, hintli taksicilere sinirlenip durmak, evde bilardo, irish harp’ta gecen geceler, degisik ulkelerden edindigim arkadaslar, Katar kaldirimlarinda safari, H&M ve alisveris, arapca, gokdelenler, Pearl adasi, arapca muzikler, luks arabalar, buz hokeyi ve turk restorani.. Kesinlikle degisik, guzel ve oldukca arabesk bir tecrubeydi. Katar'la ilgili pek Turkce kaynak yok internette. Tavsiye eder miyim derseniz, her turlu sorunuz icin bana kataragelsene@gmail.com adresinden email ile ulasabilir, www.kataragelsene.com'dan da yeni yazilarima ulasabilirsiniz.

Ramazan Kurallari


Suudi Arabistan’in ilani ile Ramazan Cumartesi gunu basladi. Butun restoranlar kapali, disarida yemek, icmek, sakiz cignemek, alkol almak, kadinla erkegin fiziksel temasi ceza nedeni. Kiyafetler daha kapali (omuz ve dizler kapali olacak sekilde-hem erkek hem bayanlar icin gecerli), calisma saatleri gunde maksimum 6 saat. Barlar ve klupler 1 ay boyunca kapali ve alisveris merkezleri aksam saat 7.30dan sonra aciliyor, ertesi sabah 1’de kapaniyor.
Insanlar ogleden sonralari uyuyor ve gece gec saatlere kadar oturup sahur yapiyorlar. Otellerde iftar ve sahur yemekleri var, acik bufe, 100 riyalden basliyor fiyatlar..Nargile nedense bu restoranlarin vazgecilmezi, sahurla bir alakasi yok ya, belki de arap kulturunu yansittigindan..
Supermarketler acik, Carrefour, Megamart, Giant stores, gunde belirli birkac saat icin kapaniyor sadece. Gece de gec saatlere kadar aciklar. Havaalanindaki restoran ve kafeler bile kapali, 6’dan sonra aciliyor onlar da. Gun icinde restoranlarin eve servis yapmasini beklemeyin, cunku o da yasak. Gecen yillarda devletten izin alip sadece eve servis yapan restoranlar varmis fakat bu sene o da yok sanirim. Evlerde bile yuksek sesli muzik dinlemek yasak, hatta muzik enstrumani calmak bile yasakmis. Zoraki saygiya hosgoru diyerek 1 ay katlanmak durumundasiniz bunlarin hepsine. Muslumanlar icin cok da zorlayici olmasa da, Avrupali ve Amerikalilar bunlarin hicbirine bir anlam veremiyor..

Qatar'da bayan olmak



Mukemmel Italya tatilinden sonra yine donuyoruz Katar'a.
Suc orani cok dusukmus, herkes yabanci oldugu icin kimse isini kaybetme korkusuyla birsey yapamiyormus. .Peki ya nufusun cogunlugunu olusturan hintli ve pakistanli isciler? Yol kenarlarinda ciplak ayaklariyla oturup is bekleyen bu adamlar? Karsiniza gecer durur, birsey varmis gibi bakarlar size dakikalarca. Yanindan gectiginiz bir hintli tahmin edemeyeceginiz bir tacizde bulunur. Disarida 55 derecede taksi beklersiniz, biri yanasip adin ne, benim adim bilmem ne, arkadas olalim mi diye sorular sormaya baslar ve susmaz, her ne kadar tersleseniz de cahil adam anlamaz, bekler bekler bekler..
Geri kalmis ulke, her ne kadar disaridan o ahenkli gokdelenlerini, yapay adalarini gosterseler de Turkiye’nin 1990’li yillarindan bile geri kalmis. Etrafta paki sekerci dukkanlarinin oldugu, her dukkanin, bakkallarin bile “--- Trading Co.” yazili tozlu tabela astigi bir ulke.
Sirketlerde erkegin egemen oldugu, toplanti odalarinda bile namaz kilinan, bayanlari mudur yapmayan zihniyette yasayan bir ulke Katar.
Expat doluymus, Katarlilara da lafim yok fakat kim nerede goruyor ne expatleri ne de Katarlilari? Ozellikle belirtmeliyim ki Katarlilar genelde cok temiz ve cok iyi insanlar. Fakat sokaklarda cete gibi gezen hintli isciler, taksiciler umursamazca istediklerini yaptiklari surece, bayanin da bir onemi olmadigi bir ulkede hangi bayan tek basina rahat yasayabilir?

12 Temmuz 2009 Pazar

Venedik


Venedik, Buyuk Kanal'in iki tarafina kurulmus, batik evlerden ve daracik sokaklardan olusuyor. Etrafta pek arac gormuyorsunuz, zaten arabayla gelenler arabalarini Mestre'deki otoparklara parkedip trenle Santa Lucia'ya ulasiyor. Haritanin en gerektigi sehir burasi sanirim, her yol birbirine benziyor ve yurumekten baska careniz yok.. Yaz mevsiminde cogu gun yagmurluymus, fakat heryer cafe ve restoran oldugu icin yagmurdan kacmaniz o kadar da zor degil. Kaldirim taslarinin uzerinde bazi sirketlerin verdigi reklamlar var. Sokak aralari kanallar ve koprulerden(400 adet) olusuyor. Kanallarda gondollar ve taxiler goruyorsunuz. Goldolcular siyah beyaz cizgili kiyafetleriyle kopru altinda musteri bekliyorlar.Gondollar turistik olarak gorunse de aslinda bunlar Venediklilerin yasam tarzi, ulasim icin kullanmak zorunda olduklari bir arac.
Görülmesi gereken en önemli yerlerden biri St.Marco Meydanı. Mermer salon şeklindeki galerilerle sarilmis meydanda çan kulesi, kilisesi ve Dükler Sarayi bulunmakta. Meydan cok kalabalik, guvercinler onlari besleyenlerin kafasina kadar cikiyor. Meydanin bir yaninda saray, diger yanindaysa 2 gun sonra verilecek konser icin hazirlanan buyuk sahne var. Sarayin hemen yaninda da 6-7 yaslarindaki ogrenci grubu futbol maci yapiyor. Sarayin onunde de Vatikan'da oldugu gibi uzuuun bir kuyruk..Bircok restoran ve cafe meydana masa ve sandalyelerini kurmus, aksam ustu baslayacak olan canli muzik showlarina hazirlaniyor. Aksam her cafeden baska bir ses geliyor,istediginizin onunde durup muziklerini dinleyebiliyorsunuz, oturmaniz gerekmiyor. Geceleri isterseniz meydanda yere bile oturabiliyorsunuz.
Venedik sokaklarinda bircok cam, maske dukkanlari ve pizzeria bulunmakta. Bir anda karsiniza bir sergi cikabiliyor, Vivaldi'nin keman koleksiyonu yada ilginc bir heykel sergisi.. dukkanlar bile sanat eseri gibi zaten.
Eskiden karnaval zamaninda insanlar arasindaki sinif farkini kaldirmak icin maskeler takilirmis Venedik'te. Simdi butun sokak saticilari ve dukkanlarda degisik renklerde maskeler satiliyor. Venedik Karnavali her yil subat ayinda duzenleniyor.
Kanal cevresinde bircok restoranlar var. Ozellikle iki yakayı birbirine bağlayan Rialto Köprüsü cevresi oldukca kalabalik ve hareketli.

7 Temmuz 2009 Salı

Dolomitler ve Alp Daglari



Italya'nin kuzeyinde, Alp Daglari'nin kuzey bölümünün doğu kesiminde bulunan dağ grubu Dolomitler. Dolomitler üzerinde, 18 tanesi 3.050 metreyi aşan çok sayıda doruk varmis. Turizmin ve dağcılığın önem taşıdığı yörenin başlıca merkezi Cortina d'ampezzo. Bu mevsimde kar olmasa da teleferikle daglara cikmak mumkun. Dolomitler ve Alpler, motorsikletlilerin disneylandi gibi, gruplar halinde yollarda bircok motorsikletli goruyorsunuz. Heryer yemyesil, dag yamaclarinda pencerelerinden renkli renkli cicekler fiskirmis kucuk klubeler, krater goller, heryer sanki kartpostal gibi Alplerde.. Yol uzerindeki Canazei, Cortina de Ampezzo ve Arabba motosikletçilerin buluşma noktasıymis. Arabba'da motorcular icin bir etkinlik vardi. Bircok son model motorun yani sira birkac da Lamborghini ve Ferarri vardi..
Kuzeye ciktikca sehirler almanlasiyor. Hatta birkac sehir Almanya'ya ait burada, ski resortlarin bulundugu Balzana'da almanca, italyanca ve italyancaya benzer bir dil olan Laden konusuluyor.

Modena- Ferrari Galerisi

Modena'nin 20km ilerisinde bulunan Maranello kasabasi da Ferrari'ye ait. Burada uretim fabrikasi ve Lamborghini'den buyukce bir galerisi var. Fabrikaya girmek yasak. Fakat surus testlerine katilabiliyorsunuz. (Lamborghini'de surus testi-baska bir surucu ile- yaklasik 350 euroydu). Iceride ilk katinda Formula 1'de gunumuze kadar kullanilmis her yaris araci bulunmakta. Ikinci katta ise diger spor araclar var. Burada lamborghini'nin tersine, tum araclar ayni renk; sadece kirmizi. Icerideki ara katta bir adet Maserati bile var.

Lamgorghini kadar etkilemese de galeri gorulmeye deger.

Modena - Lamborghini Fabrikasi




Modena'nin icerisindeki Sant Agata adli kasaba, Lamborghini araclarinin uretim yeri, muzesinin ve fabrikasinin bulundugu kucuk sehir. Modena'nin bu kasabasina girdigimizde yolda mavi renkte lamborghini bir arac, uzerinde Polizia yaziyor. Lamborghini, Vatikan'daki polislere golf arabalari gonderirken kendi kasabasindakilere gercek bir Lamborghini vermis!

Lamborghini Trattori S.p.A. şirketinin arazi taşıtlarından, spor arabalarına geçişi sahibi Feruccio Lamborghini'nin spor arabalarına başta Ferrari ile tutkun olmasıyla başlamis. Bilinen hikayeye göre, Ferrari'sinin debriyajı bozulunca Ferrari fabrikasına giden Lamborghini ile Enzo Ferrari görüşmek istememis. Kendi debriyajını büyük bir kolaylıkla tamir eden Lamborghini, spor arabalar üretmeye karar vermis.2003 yilinda Audi catisi altina giren Lamborghini'nin 2 katli muzesinde 1960lardan kalma araclari gormek mumkun.Gun icinde 2 kez duzenlenen uretim alani turuna da katilmaniz mumkun. Basimizda uzun yillar orada calismakta olan bir bayan, iceriye kamera ve fotograf makinesi sokmamiza izin vermiyor. Giriste bir otopark var, yeni uretilmis olan tum araclar burada(bu kadar cok lamborghini'yi birarada gormemistim hic). Daha sonra uretim fabrikasina giriyoruz. Haftada 2 arac uretimini tamamlayan fabrika, sadece istege gore uretim yapiyor ve buradan tum dunyaya araclari ihrac ediyor. Motorlar Almanya'dan geliyor ve burada parcalarin hepsi birlestiriliyor. Burada henuz yapilmakta olan araclara dokunabiliyorsunuz, hatta grup basindaki bayan herkese birer lamborghini damgali koltuk derisi veriyor ani olarak :)

Calisanlar fabrikadaki her bolumde donusumlu olarak calistiriliyor, boylece her calisan her konu hakkinda bilgi sahibi. Sansimiza, bir motorun araca monte edilmesine bile denk geldik.

Fabrika gezisi yaklasik 1 saat suruyor ve herkes etkilenmis, sasirmis ve biraz da sansli hissederek muzeyi gezmeye devam ediyor.

San Marino - Rally Sehri


Vatikan ve Monako'dan sonra Dunya'nin en kucuk bagimsiz devleti olan San Marino, 4.yuzyilda kurulmus. Rimini'nin guneybatisinda, yarim saat uzakliktadir. Vatikan'dan farkli olarak, burada ekonomi gelismis, uretim yapilmaktadir. Hatta San Marino rally ile unlenmis, F1 pisti bulunmakta olup 26 yildir Formula 1 organizasyonunda yer almaktadir. Havalimani ve milli futbol takimi da bulunmakta olan Rimini'de dagin uzerinde kurulmus 3 kale bulunmaktadir. Bunlarin 2si halka aciktir, Castello della Guaita ve Castello della Cesta. Kaleler arasindaki patikadan yuruyerek bir digerine gecilebilir. Yokus yollarda yine dukkanlar, hediyelik esya dukkanlari, restoranlar, hatta bir de mumya muzesi vardi. Kalelerin icerisine girebilir, daracik merdivenlerden kalelerin tepesine kadar cikabilirsiniz. Fotograf makinenizi yaniniza almayi unutmayin..

Rimini


Italya'da deniz kenarina gidip sahil tatili yapmak istorsaniz ve ulkenin kuzey tarafindaysaniz gidebileceginiz birkac alternatif var. Rimini iste bunlardan biri. Italya'nin dogusunda Adriyatik Denizi kiyisinda bir liman sehri olan Rimini, plajlari ve gece hayatiyla unluymus.

Butun sahil seridi oteller tarafindan ozel olarak kapatilmis plajlarla dolu. Sezlong-semsiye parali. Eger halk plajina gitmek istiyorsaniz yolun en sonundaki plaj halka acik. Halk plaji diyince, hani Turkiye'deki gibi plajda piknik yapanlar yok, sadece sezlong ve semsiye yok bu plajda.

Sahille otelleri bir yol ayiriyor. Butun sahil seridinde oteller var fakat sahile gidebilmek icin yoldan karsiya gecmeniz gerekiyor. Sahilin hemen arka paralelindeki yolda restoranlar, ucuzcu ve hediyelik esya dukkanlari var, biraz Caddebostan'i andiriyor burasi.

Haziran sonu olmasina ragmen hava yagmurlu, soguk. Denize girmeye cesaret eden birkac kisi var. Yine de Rimini'de yollarda, sahilde yurumek oldukca keyifli. Geceleri ise yapilbilecek cok fazla alternatif var. Sahil yolundaki parkta cesitli festivalller duzenleniyor. Bir gece Jazz festivali vardi fakat sadece Carsamba, Cuma ve Cumartesi gunu acik olan RockIsland'a gitmek agir basti. Rock Island, Rimini gibi kucuk bir yerde olabilecek en guzel yerdi sanirim. Deniz ortasina yapilmis yapay bir ada, acik havada camlarla cevrili balik restorani ve club olarak tasarlanmis. Restoran aksam 7'de aciliyor, set menu var, kisi basi 50 euro. Cesit cesit degisik balik yemekleri tattiktan sonra saat 10 gibi kapiya korumalar geliyor, garsonlar rocker kiyafetlerini giyerek servis yapmaya basliyor, icerisi kalabaliklasiyor. Saat 11'de isterseniz disarida yemeginize devam edebilir, isterseniz iceriye girip AC/DC tarzi muzik yapan rock grubunu izlemeye girebilirsiniz. Grup, mekan ve yemekler mukemmeldi.

Rimini'deki son plajdan sonra yurumeye devam edince karsiniza kucuk bir liman cikiyor. Buradan botlarla Rimini cevresindeki yerlere degisik turlar duzenleniyor. Sehir icinde motorsiklet, bisiklet, ATV veya 4 kisilik bisikletlerden kiralayabiliyorsunuz.

Pisa


Pisa, Siena'nin batisinda yer alan Toscana'ya ait kucuk bir sehir. Unlu egik Pisa kulesinin yer aldigi Piazza dei Miracolide (mucizeler meydani) adli meydan 56 metre olan Pisa Kulesini gormek icin gelen turistlerle dolu. Pisa Kulesi bitirildiği tarihten itibaren güneye doğru eğilmeye başlamış. Bunun sebebi temeldeki yumuşak zemindeki bir çökmeymis.1990’da ziyarete kapatılarak bakıma alınan kule, eğikliği biraz da olsa düzeltilerek 2002 yılında tekrar açılmış. Poz vermek icin taslara cikan turistlerle dolu meydanda yemyeşil çimenler üzerinde Vaftizhane, Kathedral ve kathedralin çan kulesi olarak yapılan Eğik Kule yan yana yer alıyor.Isterseniz ve beklemek icin zamaniniz varsa 15 euroya Pisa'nin tepesine cikabiliyorsunuz.

4 Temmuz 2009 Cumartesi

Bolsena

Lago di Bolsena, İtalya'nin dördüncü büyük gölü. Gol kenarinda birkac insan var, guneslenmeye gelmisler. Bir tepe uzerine kurulmus kucuk bir kasabasi icerisinde sarap evleri ve kucuk dukkanlar var. Bir adet supermarketi, bir adet de kilisesi var. Cok fazla gezilecek yeri yok fakat yarim gununuzu gecirmek icin gidilmeye degecek bir yer. Kucuk bir restorana giriyoruz, ciceklerle dolu arka bahcesinde sirin masalar ve hatta magarasi bile var.Ister magarada oturun ister acik havada ister iceride, evcil hayvaninizi bile restorana getirebiliyorsunuz. Disarida bir bitki pazari var yol boyunca. Hava 10 gibi karardigi icinse cogu dukkan bu saatlere kadar acik.

Dunyanin en kucuk devleti- Vatikan


Roma'ya gelmisken ertesi gun tabiki duragimiz Vatikan oluyor. Roma'dan pek de uzak degil burasi, herhangi bir sinir da yok ama Vatikan dunyanin yuzolcum ve nufus olarak en kucuk ulkesi. Etrafi duvarlarla cevrili, Katolik mezhebinin yonetim merkezi olan Vatikan, Papa tarafindan yonetiliyor. 100 kisilik kucuk bir ordusu bile varmis buranin. Oncelikle muzeye giriyoruz (13 euro), iceri girip cikmak cok fazla zaman aliyor ve cok kalabalik oldugu icin de istediginiz an disari cikmaniz imkansiz (cikis icin iceride en az yarim saat daha yurumeniz gerek) . Iceride 1400 oda bulunmakta. Bir websitesinde Vatikan muzesindeki odalardaki guvenlik gorevlilerinin de birer sanat eseri oldugu yazilmis, ben dikkat etmedim ya, aklinizda olsun :)

Muzeden cikista duvari takip ederek yarim saat yurudukten sonra karsiniza St Peter meydani cikiyor. Bu meydan Papayı vaaz verirken her noktadan görmek isteyecek kalabalık insan grubuna göre düşünülup yapilmistir.

Meydanda guvenlik gorevlilerinin araclari Lamborghini! Fakat bu Lamborghini'ler saatte 40 Km den fazla hiz yapamayan golf aracından farkli degil.. Gercek Lamborghini polis araclari Modena'da, onu Modena yazimda yazacagim.

Vatikanda herhangi bir ekonomik üretim alanı yok. Gelirler kiliseye yapılan bağışların yatırımlarından, müzelere gelen ziyâreçtilerin bıraktığı para, pul ve mâdenî paraların satışından
ibâret. Vatikan, bankalardaki para, tahvil, başta silâh fabrikaları olmak üzere çeşitli sanâyi kuruluşlarındaki hisseleriyle dünyânın en zengin şirketlerini çok geride bırakacak servete sahip, gelirinin çoğunu Hıristiyanlık propagandasına harciyor.

Roma


Roma Italya'nin en kalabalik sehri. Ulaşım açısından da İstanbul ile çok benzerlik gösteriyor. Trafikte tıklım tıklım otobüsler, dar ara sokaklarda minibüse benzer küçük otobüsler.. Haritasiz gezilebilecek bir yer degil. Turistlerle dolup tasan bircok tarihi yer var. Roma'ya giden herkesin koştura koştura kuyruklara girip, görmeyi beklediği en önemli yapılardan belki de birincisi Kolezyum (Colosseo), iceri girdiginizde cok sey beklememeniz gereken yerlerden. İmparatorlar burada Roma halkını eğlendirmek için gladyatör dövüşleri düzenlermiş. Gözümüzün önüne hemen Gladyatör filmindeki görüntüler geliyor.2 katli buyuk bir arena, ust katin bir kisminda da bir muze var. Kolezyumun hemen yaninda Konstantin Takı var. Bu takın sağından yolunuza devam ederek Palatino ve Roman Forumu'na doğru gidiyorsunuz. Palatino, Palatines Tepesi'nin üzerine kurulmuş ve Romalı yönetici ve kralların yaşadığı bölgeye verilen ad. Burada devlet binaları, hamamlar ve diğer kalıntıları görebilirsiniz. Daha sonra Roma Forumu'na doğru yolumuza devam ediyoruz. Roma Forumu, Antik Roma'nın geliştiği merkez bölgesiymiş.
Ogle yemegi icin Kolezyumun yanindaki pahali kafeler yerine hemen karsisindaki arada sokaklarda bulunan restoranlarda yemenizi tavsiye ederim..
Roma Forumundan yurumeye devam edince karsimiza Piazza Venezia cikiyor. Bu meydanda, büyük bir anıt var. İtalyanın ilk kralı olan Vittorio Emanuella II ye ait bir anıt. Burada, aynı zamanda, I nci Dünya Savaşında ölen meçhul onbir askerin mezarı konulmuş. O yüzden, buraya bilinmeyen asker anıtı deniliyor. Anıtların arkasında, İtalyanın ilk kralının sarayı bulunmakta. Meydana venedik isminin verilmesinin sebebi ise, meydana bakan iki venedik yapısının bulunması.

Bologna - Kizil Sehir

Milan'dan sonra yola guneye inerek devam ediyoruz. Ogrenci sehri olan, bolonez makarnanin merkezi kizil sehir Bolonya'ya ugramadan edemiyoruz. Kizil sehir ismini binalarin cogunun kizil tuglalardan yapilmis olmasindan dolayi almis olan Bologna'nin mimarisi Milan'dan farkli. Sehre giriste biraz sikici gorunen bir havasi olsa da tarihi binalarin bulundugu meydan ayni zamanda sehrin sosyal merkezi. Cafelerin onundeki masalarda oturan gencler, sarap evlerinin onunde tarihi binalari izleyerek sarap icenler, dar sokaklarda kopeklerini gezdirenler, yollara park edilmis kucucuk arabalar sehire sevimlilik katiyor. Gece gec saatlerde istiklal caddesini andiran dar sokaklarinda oturan icki icen gruplara rastliyorsunuz. Cesitli restoranlar var, bunun yaninda bol bol Pizzeria'lar bulunmakta. Pizzerialar'dan dilim pizza veya degisik sandvicler alabilirsiniz, fakat yine de bolonez makarnayi yemeden sehirden ayrilmayin.

1 Temmuz 2009 Çarşamba

İtalya tatili - Milan

Milano Malpensa Havaalani sehirden 1 saat uzaklikta, havaalanina geldiginizde ilk olarak gozunuze koca koca billboardlardaki unlu moda markalarinin reklamlari carpiyor. O anda nasil bir yere geldiginizi anliyorsunuz, sehirde her yerde Gucci, Armani, Louis Vuitton, Ferrari, Cavalli gibi markalarin magazalarini goruyorsunuz. Dogal olarak da sokakta yururken modellerle karsilasmak pek de ilginc degil, model olmayanlar da kiyafet konusunda birbirleriyle yarisiyor zaten.

Milan'da genc yasli cogu insan motorsiklet ve bisiklet kullaniyor. Arabalar cok kucuk, oyle koca jeepler yok. Yollar dar, sokaklar arasinda belirli yerler motorsiklet parki icin ayrilmis.

Milano İtalya’nın moda ve finans merkezi olarak bilinen bir şehir. Pahali, kalabalik. Cok tarihi bir sehir olmasada birkac gorulecek yer var. Sehrin alisveris ve tarihi merkezi Duomo. Metro, taksi duraklari, cogu dukkanlar bu meydanda bulunuyor. Duomo Di Milano, yani Milan Duomosu yapımına 1386’da başlanmış Gotik tarzda dev bir katedral. Yapımı beş yüzyıl sürmüş olan katedral Roma’daki St.Pietro Katedralinden sonra boyut olarak İtalya’nın en büyük katedrali konumunda. Duomo'ya diger cogu kiliselerde de oldugu gibi sortla veya omzunuz acik kiyafetle giremiyorsunuz. Giris ise ucretsiz.

Duomo’nun hemen yanında Galleria Vitto Emanuele II adında tarihi bir alisveris merkezi icerisinde bircok magaza ve restoran var. Hatta McDonalds bile burada yer edinmis kendisine. Binanın tasarımcısı olan mimar Mengoni 12 sene boyunca yapının inşasında çalıştıktan sonra açılmasından yalnızca kısa bir süre önce çatıdan düşerek hayatını kaybetmiş. Tavani cam ve metalden olusan galerinin arka cikisinda buyuk Leonardo heykelini goruyorsunuz.

Yine Duomo'dan ayrilan yollardan birine girip yurumeye basliyorsunuz ve trafige kapali bir yoldan geciyorsunuz. Burada restoranlar, barlar (Italya'da cafeleri bar olarak adlandiriyorlar) var, acik havadaki masalarinda oturup karninizi doyurabiliyorsunuz. Yolu takip ettiginizde karsiniza Sforza Kalesi cikiyor. (Castello Sforzesco) Kalenin icerisine girip arka bahcesine girmemezlik etmeyin. Buyuk bir park, kirli olsa da kucuk bir dere geciyor icerisinden.

Aksam yemegi icin sanirim Milan'da bulunan birilerinden tavsiye almak en iyisi. Girisi pek de restorana benzemeyen bir yere giriyoruz, birden arka bahcede buluyoruz kendimizi ve Italya'nin meshur bolonez makarnasini tadiyoruz. Pazartesi gecesi oldugu icin gece kluplerinin hepsi acik degildi. Yine bir bilene danisarak Roberto Cavalli'nin 'Club Just Cavalli' adli, icerisi modellerle dolu olan, bir park uzerine kurulmus clubune gidiyoruz. Muzik ve atmosfer harikaydi, hafta ici olmasina ragmen de kalabalikti.

8 Haziran 2009 Pazartesi

Para bol, egitim yok

Turkiye'de normal duzeyde egitim almis herkes (ozellikle gencler!) ne bildiklerinin ve neler yapabileceklerinin farkinda degiller. Qatar'in en iyi ailelerinden birinin sahip oldugu bir sirkette calisiyorum, arap sirketi. Sirket bir holding, bir cok alanda Qatar'a luks urunlerin ithalatini yapiyor ve satiyorlar. Sirketing COO'su websitesini gezmenin ne kadar zaman surecegini soruyor. 10 yildir ortadoguda mudur olarak gorev yapmis pazarlama muduru excelde toplama cikarma formulunu yazmayi bilmiyor, utanmadan sikilmadan bilmiyorum diyor. Pazarlama ve kiralama direktoru(!) gazetedeki makalelerin reklamlarla ayni oldugunu zannediyor. Finans departmanindakilere soru sordugunda yuzune bakiyor, hayatinda rapor hazirlamamis kimse bizden simdiye kadar rapor istemedi diyor. Dolayisiyla yaptigi isin sonucu da felaket zaten. Insanlar sadece sikayet ediyor, calisma saatlerimiz cok fazla, ben boyle adamlara mi raporluyorum diye. Mudurler karar vermekten, insiyatiften aciz, genel mudurun bir lafiyla eski dusuncelerini soylediklerini yutuveriyorlar. Ah ben de oyle soyluyordum zaten diyerek kendilerini gulunc duruma sokuyorlar calisanlarinin yaninda.

Sirkette calisanlarin cogunlugu lubnanli. Savas sirasinda Katar lubnanlilara vizesiz gecis izni vermis ve bircok Lubnanli buraya yerlesmis. Geri kalani da hintli ve filipinli. Kalifiye bir calisan sirkette uzun sure kalmiyor, gerek ulke sartlari gerekse arap sirketinin mentalitesi yuzunden. Yavas isliyor hersey, ya ayak uyduracak kendinize baska ugraslar bulacaksiniz, kazandiginiz paraya bakacaksiniz, yada bu kadar egitimi bosa almadim diyerek burada beyninizi daha fazla sulandirmayi birakip normal hayata doneceksiniz.

Turkiye'de bir muduru dusunun. Basit excel bilmiyor, yazdigi emaillerde cumleler icice girmis ve kendisinden alt duzeyde calisani yanina cagirip ben yazamiyorum bana yardim edermisin diye soruyor. Mumkun mu? Kim ne diye mudur yapar o insani? Turkiye'de o kadar cok egitimli insan var ki buradaki mudurlerden hatta direktorlerden bin kat daha egitimli, kulturlu, bilgili ve ayda 1000 YTL(en fazla) maas alan. Merak ediyorum bu ulkede calisan batililar bir anda yok olsa ne hale gelir buralar? Parani beyninle kullanmadikca ne ileri gidersin nede geri, sehrinde yapboz bile oynayamazsin binalarini yikip tekrar yaparak, hintli iscilerine ayda 200 riyal (yaklasik 100 YTL) verirsin ama o binalari kurmak icin beyin olmadikca ne ise yarar ki? Turkiye'de calisirsin, ayda ancak yetecek kadar para kazanirsin ve yaptigin is o paranin cok daha fazlasini hakedecek istir. Yoksa neden gelsin ki Turkler buraya calismaya guzelim Turkiye dururken?

Qatar'a yeni kurallar

Bu haftasonu bar & clublere gitmek isteyenler bir surprizle karsilasti. Giriste ID veya vize damgali pasaportunu gostermeyenler barlara giremiyor artik. Gosterenlerin kimligi de giriste alinip, bilgisayara bilgileri kaydediliyor. Bu kadar olsa iyi, bayan kiyafetlerine de kisitlama getirildi. Qatar'da -buna alisveris merkezleri ve barlar da dahil- omuz ve dizleri gosterecek kiyafet giymek yasak!

Sonuc olarak katara calismak icin geldikten sonra oturma izniniz cikana kadar bara diskoya gitmek yasak. Kimliginiz ciktiysa da kim ne yapiyor bilinecek. Kisa elbise mi giydiniz, ID kartiniz elinizden alinacak. Amac belki Doha'yi turizm sehri yapmaktan kacinmak, belki de yerel halki expatlerin yasamindan uzak tutmak?! Peki ya butun o beach party'lere ne olacak? Insanlar uzun etek uzun kollu mu girecek partilere 55 derece sicakta?

6 Haziran 2009 Cumartesi

Irkçı 'kiralık ev' ilanları

Flipinliye ev, sadece hintli aile icin kiralik daire, sadece avrupalilarla paylasimli villa, ilanlar bile ırkçı.. ya peki turkler? Batili veya avrupali ile paylasimli villa ariyorum diye ilan verdim gecen gun, (edindiğim tecrübelere göre arap birisiyle anlaşabilme oranımın çok düşük olması nedeniyle), mesajlar gelmeye basladi, sen avrupali degilsin ki neden avrupali istiyorsun diye.. e ben arap da degilim, filipinli de, hintli de degilim. E turk sayisi da cok az, buradaki turkler genelde aile -her nekadar hala yeterli sayida Turk gormemis biri olsam da- Ekim'de Turk fuari yapilacakmis Qatar Exhibition Center'da, o zamana kadar buralarda olursam kesinlikle gidecegim..

Haziran ayinda hava 50 derece(belki birkaç derece daha fazla), yazin kac derece olur tahmin edemiyorum. Disarida 10 dakika taksi bekleyemiyorum, sicak kaldirimdan ayaklarim yaniyor. Uzun sureli kalacaklara araba sart.Araba içinse ehliyet şart..

Ehliyet icin prosedur soyle, sirketinizden gerekli evrklari aliyorsunuz (NOC), pasaport ve vesikalik fotografinizla(mavi fon) trafik departmanina gidiyorsunuz, goz testi yaptiriyorsunuz, ve dokumanlari alip bir surucu kursu buluyorsunuz. Cok kalabalik ve yogun oldugu soyleniyor, dolayisiyla derslerinizi onceden ayirtmaniz gerekiyor. Onceden ehliyetiniz varsa yarim ders, hic almamissaniz tam ders aliyorsunuz. Yarim ders 1900 QR, tam 2200 QR. Ardindan testleri gecmeniz gerekiyor. Bayanlar otomatik aracla teste girebiliyor. Trafik departmanindakilerin ellerinde bir liste var. Eger avrupa birligi veya amerika vatandasiysaniz, sadece trafik departmanina gidip ehliyetinizi Qatar ehliyeti ile degistirebiliyorsunuz. Bir ara basbakan geldiginde Turklerin ehliyetlerini de degistirmisler kurssuz sinavsiz.Ekimdeki fuara da gelecekmiş, bir ihtimal hani, bilginiz olsun.

18 Nisan 2009 Cumartesi

Dubai ve Ekonomik Kriz

Kriz Dubai'yi neden bu kadar vurdu? Diger ortadogu ulkeleri fazla etkilenmezken neden Dubai bu kadar etkilendi?

Bu sorularin cevabi icin Dubai'nin ekonomik buyumesine katki saglamis olan yatirimlarin kaynagina goz atmamiz gerekiyor.50-60'li yillarda yapmis oldugu liman yatirimlarinin, Dubai'nin ekonomisine katkisi cok buyuk oldu.Denizcilik sektoru sayesinde ulkeye akan para, krizle birlikte azaldi.Bu beklenmedik bir gelismeydi cunku denizcilik sektorunun bu kadar etkilenecegi dusunulmuyordu. O donemlerde oldukca karli bir sektor olan denizcilik icin yapilan borclardan sonra Dubai, yabanci sirketleri Ortadogu'ya yatirima tesvik edebilmek icin finansal merkez kurdu.

Dubai'de finansal merkezin kurulmasi yeni yapilari, alisveris merkezlerini, otelleri ve cesitli eglence merkezlerinin kurulmasini beraberinde getirdi. Turizm gelisti,bunun da havayollarina katkisi buyuk oldu. Dubai'nin popularitesi, Emirlikler'de insaat sektorune dolar yatirimlari getirdi.

Fakat kuresel ekonomik kriz, butun bu faktorleri Dubai'nin dezavantajina cevirdi.Finans sirketlerinin bir cogu yok oldu, denizcilik sektoru geriledi, ve dolayisiyla ortadoguya yatirim yapmak isteyen sirketler icin Qatar, Bahreyn ve Abu Dhabi daha cazip geldi. Bu ulkeler, sirketlere petrol ve gaza Dubai'den daha yakin olma olanagini saglarken, Dubai bolgede bir eglence merkezi, haftasonu icin kacilacak guzel bir alternatif olarak degerlendirilmeye basladi.

Dubai'nin en buyuk sirketlerinden olan Damac, calisanlarinin maaslarini odeyemez duruma geldi ve cogu isci isinden cikarildi. Ortalama 1500 calisma izni ve vize iptal edildi. Islerini kaybettikten sonra borclarini odeyemeyen bircok yabanci isci ulkeyi terkedemedi ve havaalaninda araclarinda konaklamak durumunda kaldi.

http://internationalpropertyinvestment.com/damac-properties-in-dubai-fail-to-pay-employees-full-settlement-on-dismissal

http://www.theaustralian.news.com.au/business/story/0,28124,24922355-30538,00.html

http://www.hurriyet.com.tr/english/finance/10697588.asp?scr=1

http://www.khaleejtimes.com/DisplayArticle08.asp?xfile=/data/theuae/2008/December/theuae_December566.xml§ion=theuae

http://www.expressbuzz.com/edition/story.aspx?Title=Buffeted+by+the+fin+crisis,+Dubai+looks+for+a+saviour&artid=TggfPpOd%7Cg8=&SectionID=lifojHIWDUU=&MainSectionID=lifojHIWDUU=&SEO=Dubai+,++Abu+,Dhabi+,&SectionName=rSY%7C6QYp3kQ=

15 Nisan 2009 Çarşamba

Nisan Ayı Etkinlikleri


3-11. Nisan – Gym for Kid's Festival
9-10. Nisan – Bootleg Blues Brothers
10. Nisan- Bill Brown Bike Ride
13-15.Nisan- Gymnastics World Cup
13-16.Nisan- Qatar Career Fair
17. Nisan- Qatar National Hockey League Finals
23-25. Nisan- Class 1 Doha Nor-Tech Match Race
27-30. Nisan- Project Qatar
1.Nisan- 15.Nisan – Ramada Orion- Doha Jazz Quartet
1, 8, 15, 22, 29. Nisan – Pearl Lounge, Mariott- 100 % Arabic
Her persembe & cuma – Arpes Spa& Cafe, Four Seasons- Hip India Lounge
3, 10, 17, 24. Nisan- Piano Bar, Movenpick- Doha Jazz
5, 12, 19, 26. Nisan- Madison Piano Bar, La Cigale- Salsa
6, 13, 20, 27. Nisan- Pearl Lounge, Mariott- Diva Ladies Night
8.Nisan – Habanos, Ritz Carlton – Jazz Night
16. Nisan- Intercontinental Beach- Black Pearl Entertainment Concert

Qatar İzlenimleri..

Ekonomik krizin etkisi burada da var. Isten cikarmalar durdu sayilir, %9 ekonomik buyume beklentisi var, Katar'a yatirimlar devam ediyor ama insaat sirketleri is eksikliginden, zengin petrol ve gaz rezervleri ihracattaki azalmadan yakiniyor. Dogal olarak sirketlerle pazarlik imkanlarimiz artti, butceler siki tutuluyor..

Qatar'lilar genelde calismiyorlar, calistiriyorlar. Eglencelerine duskunler (eglence anlayislari farkli tabi), ozel geceleri ve ozel partileri var. Birden fazla esleri olmasi cok dogal. Onlara rastlayabileceginiz yerler Cuma gunleri alisveris merkezleri. Ozellikle City Center cunku cuma gunleri sadece ailelere giris izni var. Katarli ailelerin en az 4-5 cocuklari var. Geneli geleneksel kiyafetleri abaya ve thobe giyiyorlar. Katarlilar evlendiklerinde devlet hediye olarak arazi ve para veriyor, evlerini kursunlar diye. Yabancı bir ülkenin vatandaşının Katar'lı kadınlarla evlenmesi yasak.Katar'lı erkeklerde de pek hoş karşılanmıyor.

Gecen gun eve dogru yururken ara sokakta, kaldirimin kosesinde beyaz yoresel kiyafetli bir adam goruyorum, belli ki Pakistan'li. Kaldirimda namaz kiliyor kimseye aldirmadan. Onunden koca koca jipler geciyor. Ertesi gun Sheraton Oteli'ne dogru giden yoldaki parkta nereli olduklarini kestiremedigim 2 adam, onlar da cimlerin uzerinde namaz kiliyor, ayni anda ayni hareketler… Turk restoranina gidiyorum, hani Doha'da un salmis meshur Marmara Istanbul restorani. Ust katta masalar, bir kismi cam kenarinda, full dolu masalar. Ama bir tanesine oturamiyorsunuz, masanin yaninda sirayla namaz kiliyorlar cunku. Restoranda yemeginizi yerken onlarin namaz kilisini izliyorsunuz, guzel manzara hakkaten. Disari cikiyorum, bakkalin onunde 4-5 adam tahmin edin ne yapiyorlar..Kaldirimda ciplak ayaklarla yere birsey sermeden de yapilir mi bu is? Alisiyorsunuz..

Etkinliklere gelirsek.. Doha Sheraton Hotel'de AlJazeera Uluslararasi film festivali gosterimi vardi 17.Nisan'da. Losail, MotoGP sezon acilisini yapti. 23-25 Nisanda Dunya Powerboat Sampiyonasi var. Ve Enrique Iglesias Qatar'a geliyor. Qatar Foundation'un katkilariyla Mayis basinda Doha'da konser verecek. Gecen aylarda Coldplay'i agirlayan Birlesik Arap Emirlikleri'ne kafa tutmak icin, siz Coldplay'i getirirsiniz, biz sizi takip ediyorduk bunun icin calisiyorduk, ama kriz oldu, siz iscilerinizi isten cikarirken biz ayakta durmayi basardik, hatta calisanlarinizi da biz ise aldik dusuncesiyle rekabet amacli bir gosteri planlıyorlar olsa gerek..
Simdi butun araclarda Enrique CDleri caliniyor, hazirliklar yapiliyor..

Aylik etkinlikleri bir sonraki yazimda yayinlayacagim.

Son olarak ingiliz Independent gazetesinde yayinlanan "Dubai'nin Karanlik Yuzu" adli makaleyi okumanizi tavsiye ederim. Orta Dogu'nun gorunmeyen gercek yuzunu cok iyi yansitiyor.
http://www.independent.co.uk/opinion/commentators/johann-hari/the-dark-side-of-dubai-1664368.html

13 Şubat 2009 Cuma

Doha Hayvanat Bahcesi


Doha hayvanat bahcesi, Cuma gununuzu ayirabileceginiz guzel bir alternatif. Kapilar 13.30da aciliyor, 1-2 saat sonra kalabalik artiyor. Cuma gunu aile gunu, bu yuzden sokaklarda hergun karsilastigimiz hintli pakistanli adamlara rastlamiyoruz. Cok buyuk bir hayvanat bahcesi degil, iceride zurafalar, zebralar, sempanzeler, cesitli kuslar, yilanlar, timsahlar, aslan, kaplan, jaguar, fil, ayi, geyikler, ve Turkiye'de rastlamadigimiz cesit cesit hayvanlar var. Bazi hayvanlar kameraniza poz veriyor, bazilarina da yem yedirebiliyorsunuz. Sadece cocuklar icin degil, yetiskinler icin de haftasonunu eglenceli kilacak guzel bir yer.

Qatar'da Turk Restorani

Adi Turkey Central restaurant. En islek olan Al Sadd, Al Nassr ve Al Mirqab caddelerinde 3 sube. Digerlerine henuz gitmedim ama Al Sadd'daki restorana her gittigimde servisin yavasligi, restoranin kotu gorunusune ragmen restoran dopdolu. Simdiye kadar hic turk gormedim restoranda, genelde avrupali ve amerikalilar var. Menu ingilizce, kebap cesitleri, pideler ve tabakta cesit cesit gelen mezeler favori yiyecekler. Hernekadar menuyu gidip kendiniz alsaniz, siparisi vermek icin 10-15 dakika, yemeklerin gelmesi icin 25 dakika bekleseniz de yemeklerin lezzetine deger. Turkiye'deki kadar guzel olmasa da bunu bir turkten baskasi anlamiyor.

2 Şubat 2009 Pazartesi

Qatar'da 5.ay


Uzun zamandir yazmamis oldugumu farkettim.. Katar'da 5 ay gecti bile..

Ekonomik kriz zamani, Katar belki de kriz suresinde yasanacak en guvenli yerlerden biri. Dubai bile binlerce isciyi isten cikarirken Qatar'da sadece kriz korkusu var. Herkes adimlarini saglam atmaya calisiyor, onumuzdeki donemler icin butceleri kisiyor. Ev kiralari duserken, sirketlerin %60-70'i krizden etkilenmeyeceklerini belirtiyor.

Qatar cok fazla paranizi harcayacaginiz bir yer degil, kolaylikla para biriktirip yasayabilirsiniz. Kisa sureligine kalmayi dusunuyorsaniz geldikten sonra ehliyet ve araba almak icin bosuna ugrasmayin. Ingilterede gecerli ehliyetiniz varsa qatar ehliyetiyle sinavsiz degistirebiliyorsunuz. Birkac ulke icin daha bu gecerli, eger turkiye ehliyetiniz varsa 2 hafta egitime katilmaniz (yaklasik 1500 riyal), sonra da 4 sinava girip hepsini gecmeniz gerekiyor. araba almak zor degil, fakat aldiktan sonra tekrar satacaksaniz degeri cok dusuyor. kisa sureligine kalacaksaniz tavsiyem karwa'lari (telefonla aramayi denemeyin, herzaman "fully booked" diyorlar), veya supermarketlerin onunde yada yolda karsilasacaginiz korsan taksileri kullanmaniz. her ihtimale karsi soforlerin cep telefonlarini alip kaydetmeyi de unutmayin.. mutlaka lazim oluyor..

Insanlarin(araplarin) sokakta yururken, arabanin icindeyken donup donup bakmalarina bir sure sonra alisiyorsunuz. Cesit cesit insanlari gordukce fotograflarini cekip sergilemek istiyorsunuz. Etekli adamlar, alinlarindaki noktalarla geleneksel hint kiyafeti giymis kadinlar, el ele tutusan masum hintli isciler, cilgin filipinli gencler, yol ortasinda oturmus birilerinin is vermesini bekleyen sakali gobegine kadar uzamis pakistanli adamlar, ciplak ayakla yuruyen insanlar, beyaz carsafiyla bisiklete binen yasli adamlar, ve yine carsaflariyla son model arabalarinda arapca muzigin sesini sonuna kadar acip turlayan araplar..

Herkes potansiyel trafik canavari, kaldirim yada emniyet seridi diye birsey yok, araclar bos bulduklari her yolu kullaniyor ve uzerinize korkmadan kiriyor.Sehir icinde her dakika safari yapmaniz mumkun.. Araplar araclarini tek ayakla kullaniyor, sol bacak cam destek alinarak oturak altina aliniyor, rahat olsa gerek...

Calismak icin geliyorsaniz (ki baska amacla gelmenizi pek tavsiye etmem), maasi, kosullari iyice arastirmadan gelmeyin, sirketten sirkete kisiden kisiye kosullar degisiyor ve pek de adil olmayan imkanlar saglaniyor.
www.qatarliving.com websitesinden her turlu bilgi almaniz mumkun. Sponsor ile geliyorsaniz geldikten sonra is degistirmeniz de mumkun degil. Petrol ve gaz sirketleri cok iyi maas veriyor fakat onlar da genelde avrupali ve amerikalilari ise aliyorlar.

Haftada yada ayda bir toplanip yemek yenilen yada sosyal aktivite duzenleyen cesitli dernekler var. Bu dernekler genelde kadinlara yonelik. Bu ortamlarda kolayca cevre edinebilirsiniz fakat yas ortalamasi genelde yuksek.. En son gittigimiz yemekte yas ortalamasi 55i bulunca ortami terketmekten baska bir care yoktu..

Kiyafet konusunda herhangi bir kisitlama yok. Sadece bazi devlet sirketlerinde abaya(siyah kadin carsafi) giymenin zorunlu oldugunu duydum. Bunun disinda sokaklarda diz ustu etek disinda herseyi giyebiliyorsunuz.. Club ve barlarda bu durum gecersiz tabiki.. Genelde barlara damsiz girilemiyor, bu acidan burada hayat bayanlara kolay.. Barlarin disinda beklemek durumunda kalan bircok erkege rastlayabiliyorsunuz.. Avrupali ve Amerikalilarin gittikleri barlara gitmek istiyorsaniz Sheraton Hotel'deki Irish Harp'i veya Garvey's bari tercih edin. Bazi geceler otellerde arap geceleri duzenleniyor, dans etmek istiyorsaniz Movenpick oteldeki Pearl club'da her hafta salsa & sushi gecesi duzenleniyor. Acik havada oturup Katar manzarasi izlemek istiyorsaniz La Cigale oteldeki Sky view bari da deneyebilirsiniz.. Ramada otelin en ust katindaki Library Bar da batililarin geldigi barlardan biri.. Oturup latin muzikleri dinlemek istiyorsaniz Ritz Carlton'daki Habanos Bar da guzel bir alternatif.

Hava hala sicak... Simdiye kadar 2 kez yagmur yagdi, evlerde isitici kullanilmiyor. Ince bir kazakla gun icinde disari cikmaniz mumkun. Geceleri biraz daha serin oluyor, yine de bir mont getirmekte fayda var...